aydınlatma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aydınlatma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Kasım 2010 Salı

DZ Studio ve Aydınlatmaları


Kapitone deyince aklımıza sadece Chesterfield koltuklar mı gelıyor?Yaratıcılığımızın sınırlarına bağlı...Tasarımda İtalyan dokunuşları kendin belli ediyor.DZ Studio'nun kurucuları aynı zamanda tasarımcıları Enrico Zanolla ve Andrea Di Fillippo kapitone döşemeyi aydınlatmaya taşımışlar.Modern iç mimariyi destekleyen bir tasarım Clamp lambalar.Renk olarak da  beyaz ,siyah ve sarı seçenekleri bulunuyor.Siyah ve beyaza en çok yakıştırdığım renk sarıdır bu aydınlatmalar da artı bu renk özelliğinden dolayı benden yıldızlı pekiyi aldı.



Peki ya bunlara ne demeli?Yıldızlı pekiyiden de fazlası hakediyor bu aydınlatmalar bence.Enrico Zanolla'nın Moskova'da bulunduğu süre içerisinde yakından incelediği St.Basil Kathedrali esin kaynağı olmuş tasarımına.Gelenekselden moderne her tarzda mekana uyum sağlayabilecek bir ürün.


Son olarak  Plera aydınlatmalar dikkatimi çekti.Porselen ve ahşabı birarada kullanmak tasarımı farklı kılan özelliklerinden.Form olarak en sade halini kullanmışlar aydınlatmanın ama renk seçiminde bu sadeliği dengelmişler.İster tekli olarak ister upuzun bir yemek masasının üstünde birden fazla kullanın kesinlikle şık duracaktır.Evet inanılmaz değişik bir tasarım değil belki ama karakterli ve kalitesini belli eden bir ürün .Art-Deco mekanlarda çok şık olacağını düşünüyorum...

28 Ekim 2010 Perşembe

Smash Fenerler


Smash fenerler Japon tasarım firması  Nendo tarafından Milano trianeli için uygulanmış.İnce dokunmuş polyesterden yapılmış ve ısıtıldığında kolaylıkla şekil alabiliyor.Sanılanın aksine kolay yırtılıp ,parçalanmıyor; yumuşak yüzeyine rağmen mukavemeti oldukça yüksek.
Cam üfleme tekniğinde olduğu gibi bu aydınlatmalara da üfleyerek şekil verilmiş.Bu sayede kalıp izi olmaksızın pürüzsüz formlar ortaya çıkmış.Şekil verme esnasında her zaman istenilen sonucun elde edilmesi olanaksız.Üflenilen havanın basıncına ve devamlılığına göre form değişkenlik gösteriyor.Bu yüzden de her bir ürün diğerlerinden farklı.Kullanılan malzeme ısıda form değiştirdiği için  düşük ısıda led aydınlatmalar seçilmeli.Smash aydınlatmaların herbiri farklı olduğu için biraraya getirildiğinde çeşitli kompozisyonlarda etkiler yaratılması mümkün.Tek tek de kullanılabilir. Bunları kişiye özel tasarımlar gibi düşünmek lazım  ne de olsa aynısını bir başka yerde göremiyorsunuz.Neden bu gibi tasarımlara kolay erişemiyoruz?  Veya neden biz türklerden çok nadir  ‘tasarım’ diye adlandırabileceğimiz ürünler çıkıyor?

23 Ekim 2010 Cumartesi

Ready-Made VOL.2


Ready-made ‘e blogumda  sıksık  yer vereceğimden söz etmiştim.Geçen sefer ki yazım şişelerden yapılmış aydınlatmalar üzerineydi, bu sefer ki de çay veya kahve fincanlarından yapılmış aydınlatmalar.
Ev için düşündüğümüzde yatak odalarında tercih edilebilir veya konsept restaurant-cafelerde hatta  tea houselarda kullanılabilir.İsterseniz fincanları tek tek kullanın isterseniz de çoklu olarak kullanın ikisinin de vereceği etki ayrı ve güzel olacaktır.Burada önemli olan kullandığınız fincanın porselen olması.Aslında porselen olmayan fincanlarla da yapılabilir ama porselen yarı saydam olduğu için ışığı daha çok geçiricek böylece daha dramatik ve etkili bir görüntü oluşturacaktır.Porselen olması önemli dedim tabii ama porselene hassas davranmak gereklidir bunu da söylemeden geçmemek lazım.Dolayısıyla duyu için gerekli olan deliği çok hassas davranan birine açtırmak gerekir,aksi halde fincanı kırmak çok da zor olmaz.
Fincanları çeşitli antikacılardan toplayabilirsiniz.Belki de dünyanın  dört bir yanından toplanmış fincanlardan oluşan bir koleksiyonunuz vardır ve bunu değerlendirmenin zamanı gelmiştir.Tabi fincanlar vitrinden çıkarma kararını vermek çok olay olmasa gerek ama bence böyle bir lamba için kesinlikle değer.

10 Eylül 2010 Cuma

Ready-Made VOL.1

                                     
                                       
                                       

Ready-made’i  kısaca hazır eşyalar üzerinde yapılan ufak tefek değişikliklerle onlara başka fonksiyonlar yüklemek diye tanımlayabiliriz.Ready-made denince aklımıza ilk gelen isim M.Duchamp ve tabiki de onun pisuar örneği.Sıradan bir pisuarı evire çevire sanat yapıtına dönüştürmek ve adına da çeşme koymak herkesin yapabileceği birşey değil.1900’lerde başlayan ve günümüze kadar gelen bu sanat akımını sevdiğim ve yakından takip ettiğim için sayfamda zaman zaman yer vermeyi düşünüyorum bu yüzden de ön bilgi gerekli olabilir diye düşündüm.
Ready –made şişe aydınlatmalar bu akımın en pratik ve basit örneklerinden bir tanesi.
Özellikle Pop Art tarzı mekanlar için şık bir tamamlayıcı diye düşünüyorum,ama bunun yanı sıra modernizmin ve minimalizmin ağırlıkta olduğu mekanlarda  da dikkat çekici bir detay olarak uygulanabilir.Bu ürünleri hazır olarak satın da alabiliriz ; ama yok ben bu işlere yatkınım hem kendimden birşeyler katmış olurum derseniz birazcık mesai ile kendiniz de yapabilirsiniz.Tek ihtiyacınız olan gözünüze hoş gelen bir kaç şişe ve tasarımınıza göre şişeleri biraraya getirmek için metal bir konstrüksüyon.(Şişeleriniz üzerinde kesme,ajur vs gibi detaylar isterseniz  şişelerinizi götürüp bir kaç dakikada bu işleri yaptırabileceğiniz atölyeler mevcut.)Sıradan aydınlatmalara alternatif olarak izlemekten keyif alabileceğiniz bir ürün olarak düşündüm ben,bilmem siz ne dersiniz?