15 Aralık 2010 Çarşamba

Before & After





Ready-made 'den sonra en çok hoşuma giden ve zaman zaman değineceğim bir diğer başlık da Before & After.Bir vintage sever olarak mobilyaları renove etme fikri beni çok heyecanlandırıyor.Ucu bucağı olmayan tasarımlar elde edebilirsiniz.Hemde sadece renklerini ,döşemelerini değiştirip ,bir kaç küçük rötuş yaparak.Eskiyle yeniyi birleştirmek günümüzde çok yaygın kullanılan bir konsept oldu.Giyim de olsun mobilya da ,iç mekan tasarımın da olsun çok revaçta.Antikacılar çarşısında gezerek çok ucuza bulduğunuz bir parçaya sanki çok değerli bir tasarımcının elinden çıkmış havası verebilirsiniz.Aslında yalan da sayılmaz insan kendi ihtiyaçları ve zevkleri doğrultusunda bir ürün yaptığı zaman birçok tasarımcının ürününe bedeldir o.
Bu tür eski mobilyaları kullanılır hale getırmek için en basit yol canlı renkler kullanmaktır.Ve biraz cesaretli olup renkleri biraraya getirmektir asıl marifet olan.Hatta isterseniz üzerine desenler yapıp,yazı bile yazabilirsiniz.3.görseldeki kulplar ise bence neler yapılabileceğine dair daha fazla söze ihtiyaç duymayan bir tasarım olmuştur.Neler yapabileceğiniz ve nelerle kombine edebileceğiniz sizin hayal gücünüze kalmış.Sizce de çok eğlenceli ve heyecanlandırıcı bir fikir değil mi?

10 Aralık 2010 Cuma

Gün Işığı Hiç Bu Kadar Etkili Olmamıştı



Vitray uzun zamandır yazmak istediğim bir örnekti fakat istediğim tarzda kullanım şekliyle ilgili görselleri ancak bulabildim.Vitray denince ilk akla gelen çiçek böcek motifli özellikle kiliselerde  kullanılan cam sanatı oluyor.Fakat bu da bir çeşit vitray ve günümüzde kullanımı daha modern ve rahat diye düşünüyorum.Vintage ise bu da vintage, modern ise bu da modern.Yorumlama size kalmış.Tabiki de görsellerdeki gibi baştan aşağı renkli cam yapamayız keza öyle mimarisi olan mekanlarda çok nadir bulunmakta.Ama eğer evimize uyarlamak istiyorsak salonun giriş kısmına kapının üst tarafında kiriş kısmına uygulanabilir veya girişin yanlarına,aynı zamanda mutfakta da verdiği ışık etkileyici olabilir diye düşünüyorum.Cafelerde de konsept olarak uygulanırsa   çok başarılı olabilir.Mekanınız biraz renklensin, gün ışığından faydalanalım biraz da mekanı keyiflendirelim diyorsanız, renkli camlar basit ama etkili bir detay olacaktır.

23 Kasım 2010 Salı

Nostaljik Cupcake Sunumu





Tek kelimeyle ba-yıl-dım! Whitney Smith tarafından yapılan seramik cupcake tabakları kesinlikle çok romantik ve renk seçiminden dolayı çok nostaljik.Cupcake pek sevmem ama biran önce bunların her renginden edinip arkadaşlarıma çay daveti vermek istedim.Ayrıca kapaklı olan hediye olarak da düşünülebilir.Doğumgününde içine cupcake koyarak farklı bir hediye alternatifi oluşturabilir.Cupcake koymadığınız zamanların dışında belki mumluk olarak da kullabilirsiniz.Kullanmasanız bile her haliyle bu kuşlar mutfaklarınızı sevimli hale getirecektir.Etsy alışveriş sitesinden sipariş verebilirsiniz.Tek kuşlu olanları 38 dolar, çift kuşlu olanları 48 dolar, kapaklı olanları 72, ikili set olanları ise 75 dolar.Ne dersiniz? Çok da fazla değil bence...



22 Kasım 2010 Pazartesi

Modern Patchwork Yorumları




Şeker tadında koltuklar bunlar.Bulduğum bütün görselleri koymamak için zor tuttum kendimi,çok eğlenceliler.Babaannenizin patchworklerinin modern yorumları da diyebiliriz aslında.Gerek renkleri olsun gerekse de kullanım şekli olsun son derece iddialı ve cesur tasarımlar.İngiliz markası olan Squint eski ,klasik döşemeleri patchworkle kaplıyor.Squint'te koltuktan,aydınlatmaya kadar herşey patchwork.
Veya ilk görselde ki gibi Roche Bobois'ın modern klasik haline gelen oturma grubunda ki patchwork alternatifini tercih edebilirsiniz.Fiyatı tabi ki de ucuz değil ama eğer bu oturma grubunu alıyorsanız başka hiçbirşey almanıza gerek kalmayacağı için bir kerelik gözden çıkarılabilir bir miktar olabilir bence.
İster vintage ister modern,ister rengarenk ister tek bir rengin tonlarında olsun patchwork her yerde kullanılabilir ve herkese uygun bir seçenek bulunabilir.
Evinizi renklendirmek,iddialı bir mekan yaratmak biraz da özlem duyulan eski dokuyu taşımak için patchwork koltuklar kesinlikle vazgeçilmez olabilir.

16 Kasım 2010 Salı

DZ Studio ve Aydınlatmaları


Kapitone deyince aklımıza sadece Chesterfield koltuklar mı gelıyor?Yaratıcılığımızın sınırlarına bağlı...Tasarımda İtalyan dokunuşları kendin belli ediyor.DZ Studio'nun kurucuları aynı zamanda tasarımcıları Enrico Zanolla ve Andrea Di Fillippo kapitone döşemeyi aydınlatmaya taşımışlar.Modern iç mimariyi destekleyen bir tasarım Clamp lambalar.Renk olarak da  beyaz ,siyah ve sarı seçenekleri bulunuyor.Siyah ve beyaza en çok yakıştırdığım renk sarıdır bu aydınlatmalar da artı bu renk özelliğinden dolayı benden yıldızlı pekiyi aldı.



Peki ya bunlara ne demeli?Yıldızlı pekiyiden de fazlası hakediyor bu aydınlatmalar bence.Enrico Zanolla'nın Moskova'da bulunduğu süre içerisinde yakından incelediği St.Basil Kathedrali esin kaynağı olmuş tasarımına.Gelenekselden moderne her tarzda mekana uyum sağlayabilecek bir ürün.


Son olarak  Plera aydınlatmalar dikkatimi çekti.Porselen ve ahşabı birarada kullanmak tasarımı farklı kılan özelliklerinden.Form olarak en sade halini kullanmışlar aydınlatmanın ama renk seçiminde bu sadeliği dengelmişler.İster tekli olarak ister upuzun bir yemek masasının üstünde birden fazla kullanın kesinlikle şık duracaktır.Evet inanılmaz değişik bir tasarım değil belki ama karakterli ve kalitesini belli eden bir ürün .Art-Deco mekanlarda çok şık olacağını düşünüyorum...

13 Kasım 2010 Cumartesi

Yolunuz Düşerse...





New York Madison Avenue' de bulunan D'espresso Cafe'nin iç mimarisi Nemaworkshop tarafından uygulanmış.Sizce de inanılmaz değil mi?Yerden başlayan duvara dönen ve tavanda devam eden koca bir kitaplık.Sürreal bir Cafe kimliği oluşturulmuş.Hepsi sepia tonlarında olmasa insan gerçek sanabilir keza bu haliyle bile 'acaba mı?' dedirtiyor.Yer de ,duvar da,tavan da özel baskı karolarla döşenmiş.Karolara özel desen baskıları son zamanlarda çok yaygınlaşmaya başladı.Bütün firmalar yapmaya başladı mı bilmiyorum ama Ege Seramik yıllar öncesinden girişti bu işe.Özel tasarım olduğu için biraz masraflı tabi ama farklılık yaratmak için değer bence.Mekanın sahibi, 'burası sadece kahvenizi içip gittiğiniz bir yer değil insanlar burada takılmayı ve uzun vakit geçirmeyi seviyor' demiş.Burada bu konseptte bir yer olsa ben de sanırım mekanın müdavimi olurdum.Bir gün yolunuz düşerse bir kahve molası için kesinlikle ideal bir yer. İnternetten de araştırdım paninileri ve tatlıları çok lezzetliymiş benden söylemesi.

11 Kasım 2010 Perşembe

Tabaklarla Duvar Sanatı





Birazcık kafayı yedim bu tabakları görünce ve aynısını yapmak için çok heveslendim.Vintage sever olarak konsepte bu kadar uygun bir fikir olamazdı doğrusu.Ayrıca görsellerde de olduğu gibi modern mekanlarda da  tercih edilebilen  bir konsept.İster hepsi birbirinden farklı olsun ister aynı tabaklar olsun verdiği etki aynı;mükemmel!!!Mutfakta,holde,salonda,koridorda hatta yatak odasında bile uygulanmş örneklerini gördüm.
Ben rengarenk olan hepsi birbirinden farklı olan grubu daha çok sevdim.Eğlenceli ,kalabalık ve daha hareketli duruyor.Eğer tek tip ve daha düz tabaklar kullanılacaksa bence zeminde ki duvar renkli olmalı böylece hareketliliği yakalayabilirsiniz.
Fikir olarak da uygulama olarak da çok basit bir konsept.Mevcut tabaklarınızdan bile yapabilirsiniz.Ya da üşenmeyip biraz dolaşıp istediğiniz tabakları bulabilirsiniz.Ama evdekiler sizi tatmin etmiyorsa,benim dolaşacak zamanım da yok diyorsanız eğer internetten de ulaşabilirsiniz bu tabaklara.Ebay-Etsy veya gittigidiyor gibi alışveriş sitelerinden  rahatlıkla bulabilirsiniz.Ben yavaştan toplamaya başlıyorum tabakları bence ne olur ne olmaz sız de toplayın,bulunsun belkı bir gün aniden  'aa ne güzelmiş hadi yapalım 'diyebilirsiniz


5 Kasım 2010 Cuma

At Sepete!

Evet evet kesinlikle Ready-Made Vol.3 diyebiliriz buna.Brezilyalı Mauricio Arruda  genelde tasarımlarını geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik ilkelerine dayanarak yapıyor.Jose koleksiyonu da yine çevreye en az zararı olan ürünlerden bir tanesi.
Ünitenin rafları bildiğimiz,eskiden kalmış plastik kasalar.İstediğiniz renkleri kullanabilir, yerlerini değiştirebilirsiniz..Tasarımcı  bu kasaları kullanarak sakladığınız,depoladığınız şeyleri kolaylıkla çıkarıp bir yerden bir yere taşıma imkanı sunuyor.(oyuncaklar,kitaplar,kıyafetler,konserveler vs..) Hatta market alışverişinizi poşet yerine buna koyup eve böyle taşımanızı öneriyor.Bu amaçla kullanmak tamamen size ve çevreye olan duyarlılığınıza kalmış.Saklama unitesi olarak kasaların formundan dolayı pek amaca yönelik değil dolayısıyla oturma odası gibi yaşam alanlarında özellikle derli toplu mekanlarda hoş olacağını düşünmüyorum ,fikrimce mutfakta konserveleri ,bakliyatları vs depolayabileceğiniz alışılmışın dışında,farklılık yaratan ve cesur bir tasarım olabilir  diye düşündüm.
Sadece saklama ve depolama üniteleriyle sınırlı kalmayıp kasaları heryere adapte etmiş.Aydınlatma,sandalye,sehpa gibi ürünler yapmış .Bunlar bana biraz fazla iddialı geldi özellikle ev içi kullanımlarda ama konsept olarak düzenlendğinde  Cafelere uyabilecek bir tasarım.Aslında aydınlatmayı geniş bir mekanda hayal edebiliyorum ,baya dikkat çekici olur.Tabi biz yeniliklere ne kadar açığız ve cesuruz öncelikle bunu tartışmak gerekir...



4 Kasım 2010 Perşembe

Herkesin Moduna Göre Sandalye

En bilinen ve akla ilk gelen ahşap sandalye modeli aslında.Ama tasarımcı Bora Çakılkaya'nın ufak bir müdahalesi ile farklı anlamlar kazanmış Face sandalyeler.Aslında çok basit bir şekilde objelere de duygu yüklenebileceğini göstermiş.Kimisi mutsuz,kimisi kızgın,kimisi mutlu...Herkesin moduna göre bir seçenek mevcut.İnsan bu sandalyelere bakınca bile neşeleniyor.Tekli ve ikilisi mevcut.Aslında benim zevkime göre alıp evde kullanabileceğim bir tasarım değil fakat çok hoşuma gitti fikir ve paylaşmak istedim.Ev için olmasa da salaş bir Cafe konseptine gidebilecek bir ürün hele de yazın açık kısmı varsa bu tasarımlar mekana farklılık ve eğlence katar diye düşünüyorum.Kimsenin aklına gelmeyen ama görünce de 'aaa tabi yaa' diyebileceği bir fikri hayata geçirmiş Bora Çakılkaya.İşin üzücü yanı internette araştırırken daha çok yabancı kaynaklarda rastladım Face sandalyelere.Aslında çok gurur verici birşey tabi ki ama bir yandan da bir Türk tasarımcının elinden çıkmış bir ürünün değerini ve yerini belirleyemiyoruz bu da üzücü kısmı.Sandalyenin fiyatı 200 tl ve www.bundesign.com' dan bile satın alabilirsiniz.

Ampüller Kanatlandı




Ingo Maurer tasarımı Lucellino aydınlatma adını italyanca da luce-ışık ve ucellino-küçük kuş kelimelerinin birleşiminden almıştır.Tasarımcı gerçek kaz tüyü kullanmış ve 50V ampüllere takıp metal tellerle sabitlemiş.
Ürünün duvar lambası,masa üstü lamba , avize ve lambader olarak seçenekleri mevcut.Telleri bükerek istediğiniz yöne doğru şekillendirebilirsiniz.Yeni bir tasarım değil aslında 2005 yılında yapılmış bir tasarım fakat aradan 5 sene geçmesine rağmen bence ilk gün ki modernliğini ve popülerliğini koruyor.Eminim daha uzun yıllar da tercih edilen bir ürün olacaktır.Yeni bir ürün olmadığı için ulaşılablirliği de kolay,çeşitli internet sitelerinden rahatlıkla sipariş verebilirsiniz.Tekli fiyatları 400 dolar olmakla birlikte avize fiyatı 4.000 dolara kadar çıkıyor. Gayet sade ve basit bir tasarım gbi gözüktüğü için fiyatlar biraz yüksek gelebilir ama bilmeyenler için söylemek gerekir ki Ingo Maurer aydınlatma tasarımlarıyla bilinen ismi markalaşmış birisidir dolayısyla bu fiyata adını satın almış oluyorsunuz.Tasarımla ilgilenenler için değer bence.

30 Ekim 2010 Cumartesi

İplerden Sandalyeler


Jessica Carnavale tasarımı olan Stretch sandalyeler gerçekten çok eğlenceli görünüyorlar..Moda tasarımcısı Christopher Kane'ın 2007 bahar koleksiyonundan ilham almış.Sıradan sandalyeleri ipler sararak ve farklı düğümler yaparak renkli ,eğlenceli hale getirmiş.Daha önce farklı malzemelerde denemiş fakat istediği etkiyi sadece iplerde bulmuş.Sanat değeri olan sandalyeler ve pek de rahat olduklarını sanmıyorum o yüzden alıp evde  bir konsolun yanında veya girişte vs herhangi biryerde sergilenebilecek güzel bir parça olabilir bence.

İplerden yapılmış bir başka tasarım da Nasse Arm Chair.Marco Stefanini tasarımı olan bu sandalyeler Stretch sandalyelere göre biraz kolaya kaçılmış gibi gözüksede fikir olarak çok güzel ve kullanım açısından da daha ergonomik diye düşünüyorum.Farklı renk alternatifleri yapılabiliyormuş dolayısıyla evinize uyan istediğiniz renkten yaptırabilirsiniz.Tabi paslanmaz çelik sandalyelere yapıldığı için biraz soğuk ve donuk gelebilir bu tasarımlar o yüzden aslında bu kadar basit bir tekniği herhangi bir sandalyeye uygulayabilirsiniz.Hatta plastik sandalyelere bile uygulayıp onları eğlenceli hale getirip ucuz görüntüsünden kurtarabilirsiniz.Hem biraz değişiklik yapmış olursunuz hemde evinize renk katmış olursunuz.

29 Ekim 2010 Cuma

Transit Tasarımlar

Buna da aslında Ready-Made Vol.3 diyebilirdim fakat Boris Bally’nin tasarımlarını bu kadar basite indirgemek istemedim.Eski yol tabelalarını değerlendirerek ortaya eğlenceli ve yenilikçi tasarımlar çıkarmış.Tasarımlarına Transit Chairs&Transit Tables isimlerini vermiş.Peki sadece masa,sandalye,sehpa mı üretmiş?Tabiki de hayır posta kutusundan tabaklara kadar tasarımcı tabelaları her alanda kullanılır objelere dönüştürmüş.Herbir parçayı Boris Bally kendi atölyesinde üretiyor ve hiçbirinin bir ikinci parçası yok.Dolayısıyla yemek masasında ki gibi bir kombinasyon yapılacaksa eğer çeşitlilikten ve renklerden dolayı biraz göz yorabilir o yüzden minimal tarzlarda döşenmiş mekanlara daha uygun olacağını düşünüyorum.Bu tasarımları kullanarak istediğiniz mekana pop-art etkisi verebilirsiniz.Ama tabi bu o kadar da basit olmayabilir.Ürünlerin fiyatları $1000 - $5000 arasında değişiyor ,bir de bulunduğunuz yere kargo ücretini düşünürsek...gerisi size kalmış...

28 Ekim 2010 Perşembe

Smash Fenerler


Smash fenerler Japon tasarım firması  Nendo tarafından Milano trianeli için uygulanmış.İnce dokunmuş polyesterden yapılmış ve ısıtıldığında kolaylıkla şekil alabiliyor.Sanılanın aksine kolay yırtılıp ,parçalanmıyor; yumuşak yüzeyine rağmen mukavemeti oldukça yüksek.
Cam üfleme tekniğinde olduğu gibi bu aydınlatmalara da üfleyerek şekil verilmiş.Bu sayede kalıp izi olmaksızın pürüzsüz formlar ortaya çıkmış.Şekil verme esnasında her zaman istenilen sonucun elde edilmesi olanaksız.Üflenilen havanın basıncına ve devamlılığına göre form değişkenlik gösteriyor.Bu yüzden de her bir ürün diğerlerinden farklı.Kullanılan malzeme ısıda form değiştirdiği için  düşük ısıda led aydınlatmalar seçilmeli.Smash aydınlatmaların herbiri farklı olduğu için biraraya getirildiğinde çeşitli kompozisyonlarda etkiler yaratılması mümkün.Tek tek de kullanılabilir. Bunları kişiye özel tasarımlar gibi düşünmek lazım  ne de olsa aynısını bir başka yerde göremiyorsunuz.Neden bu gibi tasarımlara kolay erişemiyoruz?  Veya neden biz türklerden çok nadir  ‘tasarım’ diye adlandırabileceğimiz ürünler çıkıyor?

25 Ekim 2010 Pazartesi

Tinos'da Özel Bİr Ev

  Bu ev Yunanistan’ın tipik bir adası Tinos’da (sanırım yeryüzündeki cennet de diyebiliriz).Evin mimarisini Yunan firması olan Zege Mimarlık , dekorasyonunu ise  aynı zamanda evin sahibi de olan iç mimar Marilyn Katsaris üstlenmiş ve ortaya tipik bir yunan evi çıkmış.
 
  Taşın doğal formu ön planda ve kusursuz kıvrımlar hakim evin geneline.Eşyalar gerektiği kadar ve minimal.Yer yer klasik ve gösterişli objelere de rastlıyoruz fakat o kadar tadında ve yerinde kullanılmış ki sanırım onlar olmasa birşeyler eksik kalabilirmiş.Yemek masasının olduğu bölümde tabi ki vintage parçalar kullanılmış.Vintage mobilyalar ve aksesuarlar bir evi ev yapan,yaşanılır olduğunun en büyük göstergesidir bence.Banyodaki ayna ve aplikler,eski parfüm şişeleri,girişdeki mavi şişeler ve yemek masasının arkasındaki aynalar gibi ufak detaylar aslında mekana büyük anlamlar yüklemiş ve teatral bir hava katmış.

Evin banyo dışındaki bütün odalarında yerden tavana kadar beyazlık hakim.Banyolarda mavinin farklı tonları tercih edilmiş.En hoşuma giden detaylardan birisi de banyoda küvetin  tamamen taş ve doğal formunda olması.

Bu evin doğallığı,ışığı,yalınlığı ve açıklığı insanın bütün kötü enerjisini ve yorgunluğunu alır.Uzun bir günün ardından böyle bir eve gelmek kimsenin hayır diyemeyeceği birşey olsa gerek.’Burada ömür geçer ‘derler ya işte sanırım bu ev de benim için böyle betimlenebilir.